Ezan duasının dini hükmü nedir ve nasıl yapılır

    Ezandan sonra, Peygamberimiz (s.a.s.)’esalavat getirmek sünnet; vesile duasını yapmak menduptur (İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, I, 398; Ceziri, Kitabü’l-Fıkh ala Mezahibi’l-erbaa, I, 467). Bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Müezzini işittiğiniz zaman, onun dediğini tekrarlayın. Sonra bana salat getirin. Çünkü gerçekten kim bana bir defa salat getirirse, Allah onu on rahmet ile anar. Sonra da benim için Allah’tan vesile isteyin. Çünkü vesile Cennet’te bir makamdır ki, ancak Allah’ın kullarından bir kula layık görülmüştür, umarım ki o kul ben olayım. Artık kim benim için Allah’tan vesile isterse, şefaatim ona helal olur.” (Tirmizi, Salat, 157).

   Konu ile ilgili olarak Buhari’de yer alan rivayet şöyledir: “Her kim ezanı işittiğinde ardından ‘Ey bu tam davetin ve kılınmak üzere olan bu namazın Rabbi olan Allah’ım! Muhammed’e vesileyi, fazileti ihsan et. Bir de kendisine va’d ettiğin Makam-ı Mahmud’u verip oraya ulaştır. ‘ derse, kıyamet gününde benim şefaatim ona vacib olur.” (Buhari, Ezan, 8). Bazı kaynaklarda, duanın sonuna “sen vadinden dönmezsin.” ifadesi eklenmiştir (Beyhaki, es-Sünenü’l-kübra, I, 410). Ezanı bittiğinde duyanlar bu hadiste ifade edildiği şekilde dua ederler. “Ezan ile kamet arasında dua reddolunmaz.” (Tirmizi, Salat, 158) hadisi gereği, vesile duasının ardından başka dualar da yapılabilir (Nevevi, el-Mecmu’, III, 116-117).

(Visited 5 times, 1 visits today)

Bir Cevap Yazın